Egemen Gürcün, Malkara ilçesinde cinsel istismara uğrayan 2 yaşındaki Sıla bebeğin yaşamını yitirmesinin ardından, Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi’nin önünde açıklamalarda bulundu.
Sıla bebeğin hukukunun korunması için mücadelelerine devam edeceklerini, sürecin başından beri doğru, şeffaf bir şekilde kamuoyunu aydınlatma göreviyle dosyayı ve hukuki süreci takip ettiklerini aktaran Gürcün, şunları kaydetti:
“Yargısal süreçte elimizden geldiğince etkin cezaların ortaya çıkarılması ve hesap verilebilmesi açısından davayı sonuna kadar takip edeceğimizin buradan bilinmesini isteriz.
Sıla bebeğin devam eden otopsi işlemleri kısa süre sonra tamamlanacak. Adli Tıp Kurumu raporu savcılığa gönderilecek. Savcılıkla yaptığım görüşmede hızlı bir şekilde davanın açılmasıyla ilgili iradesini gördüm. Kısa süre içerisinde bu dava açılacak. Yargılama süreci başlatılmış olacak.”
Gürcün, son zamanlarda özellikle kadın ve çocuklara olan şiddetle toplumun her kesiminin mücadele etmesi gerektiği vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Bu mücadeleyi vermeye hazırız. Sıla bebek sürecinde de gerçekten etkin cezaların verilmesini ve faillerin yüksek bir cezayla cezalandırılmalarını talep ediyoruz. İhmal varsa kusur varsa kusurun kimden geldiğine bakmaksızın ihmalin kimden kaynaklandığını göz ardı etmeksizin herkesin bu süreçlerde etkin bir şekilde hesap vermesini, yargı önüne çıkmasını istiyoruz.”
Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde yaşayan anne B.Y, 8 Eylül’de kızı Sıla Y’yi, “uyanmadığını” belirterek Malkara Devlet Hastanesi’ne götürmüş, muayene sonrası bebek, beyin kanaması teşhisi ve cinsel istismar şüphesiyle Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi’ne sevk edilmiş, durum polise bildirilmişti.
Bebek, beyninden ameliyat edilerek entübe halde yoğun bakıma alınmıştı.
Soruşturma kapsamında anne B.Y. (25), B.Y’nin birlikte yaşadığı S.Ö. (57), komşuları K.A. (32) ile 13 yaşındaki oğlu K.A. ve 14 yaşındaki G.K. gözaltına alınmış, şüpheliler çıkarıldıkları hakimlikçe tutuklanmıştı. Sıla bebeğin 5 yaşındaki kardeşi A.Y. ise devlet korumasına alınmıştı.
Kaynak: Abdullah Yalçın